DİOKSİN NEDİR?

Dioksin terimi genel ifadeyle ‘kalıcı organik kirleticiler’ sınıfındaki ‘dioksin ve furan’ bileşikleri için kullanılan genel bir terimdir. Dioksinler Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından 1. sınıf kanserojen maddeler arasında gösterilmektedir. Kimyasal yapı olarak dioksinler; birden çok klor atomu ihtiva eden ve iki oksijen köprüsü ile birbirine bağlı iki benzen halkasıdır.

 

dioksin-kimyasal

Genel adlandırılmaları ‘Poliklorlu dibenzo-p-dioksin (PCDD) biçimindedir. Furanlar (PCDF) ise tek oksijen köprüsü ile bağlı bileşiklerdir. Dioksinlerin hidrofobik ve lipofilik özelliği dikkat çekmektedir. Bu özellikleri ile gıdalarda özellikle yağ dokuda birikme potansiyeline sahiplerdir. Ayrıca dioksinlerin yıkımı zor ve doğada kararlı halde bulunabilirler. Dioksinler düşük buhar basıncına sahip oldukları için kolaylıkla gaz fazına geçebilirler. Dioksin bileşikleri gıdalarda ve yemlerde birikme riski taşımakla birlikte insan ve çevre sağlığı açısından büyük riskler oluşturmaktadır. Vücuttaki yarılanma ömürleri 7-14 yıl arasında değişmektedir.

Doğada bilinen 75’i PCDD, 135’i PCDF olmak üzere 210 farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu bileşiklerin 17 tanesi en çok toksik etkiye sahiptir ve araştırmalarda, analizlerde ve hesaplamalarda bu dioksinler kullanılmaktadır. Bu bileşikler ise 4 ila 8 klor atomu içermektedir ve adlandırmaları içerdikleri klor atomuna göre yapılmıştır. En zehirli olanı 2,3,7,8- tetraklordibenzo-p-dioksin(TCDD)’dir.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından Haziran 2005’te, Cenevre’de düzenlenen ‘Kimyasal Güvenilirlik Uluslararası Programı (IPCS)’nda (Martin Van den Berg ve ark., ‘Dioksin ve Dioksin Benzeri Bileşiklerin İnsanlar ve Memeliler İçin Toksik Eşdeğerlik Faktörlerinin Yeniden Değerlendirmesi’) kabul edilen, dioksin ve dioksin benzeri bileşiklerin insanlar için tehlike değerlerini gösteren Toksik Eşdeğerlik Faktörleri(TEF) açıklanmıştır. TEF’i bir anlamda ‘zehirlilik faktörü’ olarak tanımlayabiliriz. Değerlendirmeye alınan her bir dioksin için TEF değeri bulunmaktadır ve toplam dioksin miktarı TEF değeri ile yapılan işlemler sonuucu hesaplanmaktadır.

Ortaya Çıkışı ve Kaynakları

Dioksinlerin herhangi bir alanda kullanımı yoktur ve üretimi söz konusu değildir. Ancak sanayi endüstrisinde yan ürün olarak ortaya çıkmaktadır. Termal endüstriyel proseslerde, 180°C ve üzerindeki sıcaklıklarda yanma işlemi sırasında klor ve karbon interaksiyonu sonucu PCDD/F’ler oluşmaktadır. 400°C’ye kadar olan sıcaklıklarda meydana gelen yanma proseslerinde PCDD miktarı artarken, 800-1000°C’deki sıcaklıklarda çok kısa bir zaman dilimi içerisinde PCDD’nin büyük bir bölümü parçalanmaktadır. Başlıca dioksin kaynakları atık yakımı, kağıdın beyazlatılması vs. olsa da temel dioksin kaynakları;

1. Elektrik üretimi ve ısınma,
2. Motorlu taşıtlar,
3. Sigara dumanı,
4. Orman yangınları, volkanik patlama gibi doğa olayları,
5. Hayvan yemleri,
6. Kimyasal madde üretimi (pestisit, PVC ve kozmetik sanayi vb.),
7. Deri, tekstil ve kağıt endüstrisi,
8. Kontrolsüz yanma prosesleri (genel ve tıbbi atıkların yakılması, biyomas yakılması vb.),
9. Kireç, asfalt, çimento üretimi,
10. Demirli ve demirsiz metal üretimi,
11. Depolama ve biriktirme (atık yağların birikimi, çamurların arıtımı vb.).
şeklindedir.

Bulunduğu Gıdalar

Dioksinlerin temel kaynağı hayvansal gıdalardır. Başta deniz ürünleri olmak üzere; et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri temel dioksin kaynaklarıdır. Daha düşük düzeyde de olsa bitkisel yağlarda da bulunmaktadır. Ayrıca yumurta ve ürünleri de bir başka dioksin kaynağıdır. Hayvanlar için ise kullanılan yemlere dikkat edilmelidir. Yemler hayvanlar için doğrudan dioksin kaynağıdır.

dioksin-kaynak

Sağlık Tehditi ve Sonuç

İnsanların yüksek seviyelerde dioksinlere kısa süreli maruz kalması, klorakne ve cildin düzensiz kararması gibi deri lezyonlarına ve değişmiş karaciğer fonksiyonlarına neden olabilir. Uzun süreli maruz kalma, bağışıklık sistemi, gelişen sinir sistemi, endokrin sistemi ve üreme fonksiyonlarının bozulmasına neden olmaktadır.

Hayvanların dioksinlere kronik olarak maruz kalması çeşitli kanser türlerine neden olmuştur. Hayvan verilerine ve insan epidemiyolojisi verilerine dayanarak TCDD, IARC tarafından “bilinen bir insan kanserojeni” olarak sınıflandırılmıştır. Ancak TCDD, genetiği etkilememektedir ve kanser riskinin ihmal edilebilir olduğu bir maruziyet seviyesi vardır. Dioksinlerin her yerde bulunabilmesi nedeniyle, tüm insanlar arka plan maruziyetine ve vücutta belirli bir düzeyde dioksinlere sahiptir ve bu da sözde vücut yüküne yol açar. Mevcut normal arka plan maruziyetinin ortalama olarak insan sağlığını etkilemesi beklenmemektedir. Bununla birlikte, bu bileşik sınıfının yüksek toksik potansiyeli nedeniyle, mevcut arka plan maruziyetini azaltmak için çaba sarfedilmelidir.

İnsanların dioksin maruziyetinin % 90’ından fazlası, başta et ve süt ürünleri, balık ve kabuklu deniz ürünleri olmak üzere gıda tedariki yoluyla gerçekleşmektedir. Bu nedenle, gıda tedarikinin korunması kritik önem taşır. Dioksin emisyonlarını azaltmak için kaynak yönelimli önlemlere ek olarak, gıda zincirinde gıda kaynağının ikincil kontaminasyonundan kaçınılmalıdır. Birincil üretim, işleme, dağıtım ve satış sırasında iyi kontroller ve uygulamalar, güvenli gıda üretiminde esastır.

Tolerans seviyelerinin aşılmamasını sağlamak için gıda ve yem kontaminasyon izleme sistemleri bulunmalıdır. Üretim sırasında güvenli hammadde ve güvenli süreçler temin etmek için yem ve gıda üreticilerinin sorumluluğu, ve gıda tedarikinin güvenliğini izlemek ve halk sağlığını korumak için harekete geçmek devletlerin ve bireylerin görevidir. Kontaminasyondan şüphelenildiğinde, ülkeler kirlenmiş yem ve yiyecekleri tanımlamak, gözaltına almak ve bertaraf etmek için acil durum planlarına sahip olmalıdır. Etkilenen popülasyon, maruziyet (örneğin, kandaki veya insan sütü içindeki kirletici maddelerin ölçülmesi) ve etkileri açısından incelenmelidir.

Dioksinlerin kantitatif kimyasal analizi, dünya çapında sınırlı sayıda bulunan laboratuvarda karmaşık yöntemler ile yapılmaktadır. Bu sebeple analiz maliyetleri daha fazladır ve numunenin türüne göre değişiklik göstermektedir. İnvenura olarak bizler de uzman ekibimizle dioksin düzeyinin belirlenmesi ve miktarının tespiti için uluslararası standartlarda kimyasal analizler yapıyoruz.