Gıda maddelerinin üretimi, tüketimi, depolanmaları esnasında gıdalara zarar veren mikroorganizma ve zararlıları uzaklaştırmak veya yok etmek, bunlara ilave olarak bitkilerin büyümesini düzenlemek amacıyla da kullanılan kimyasal ya da biyolojik ürünlerin tümüne pestisit denmektedir.
Pestisitler; zararlı böcekleri, akarları, kemirgenleri, nematotları, fungusları veya yabancı otları yahut zararlı herhangi bir organizmayı öldürmeyi amaçlayan, engelleyen, uzaklaştıran veya faaliyetlerini azaltan; bitki gelişme düzenleyicisi, defoliyant veya desikkant olarak kullanılan herhangi bir madde veya maddeler karışımıdır.
Pestisitler doğaya sınırsız ve nerede ise kontrolsüz olarak atılan bir kaç toksik maddeden birisidir. Bunlar toksik ve biyosidal maddeler olup canlıları öldürmek üzere kullanılırlar. Pestisitler havada, suda, toprakta, yağmurda, karda, buzda, yer alır ve yüzeysel sularda, siste bulunabilmektedir. Dünyadaki bütün canlılar bitkiler, hayvanlar pestisitlerden etkilenir. ABD deki bir yasada pestisitler “ekonomik zehirler” olarak adlandırılmaktadır.
Daha önceki yüzyıllarda tarım ve dolayısıyla insanlar; böcekler, çevresel zararlılar ve değişik mikroorganizmaların etkisine bağlı olarak önemli boyutta ürün kaybına uğramaktaydı ve kronik açlığa mahkûm kalmaktaydı.
TARİHÇE
Homer kükürt fumigasyonundan bahsetmiştir. (M.Ö. 1000) Democraticus bitki küfünün (blight) önlenilebilmesi için yapraklarını zeytin ekstreleri ile yağlamıştır. (M.Ö 470) Cato üzüm bağlarında kükürt dumanını kullanmıştır. (M.Ö 200) Pliniy Historia Naturalis kitabında buğday pasının önlenilebilmesi için tahıl tohumlarına şarap uygulanmasını önermekteydi. (M.Ö 200) Çinliler ağaçları böceklerden korunmak için karıncalardan yararlanmaktaydı ve bahçe böcekleriyle savaşmakta arsenik kullanmaktaydılar. (900) Fransa’da, 4000 kişilik nüfusun 200’ü bu hastalığa yakalanmış, halüsinasyonlar görmüş, ağrı içinde kıvranmış, delirerek sokaklarda koşmuş ve kollarında bacaklarında yanma hissinden şikayetçi olmuşlardır. Çavdarda bulanan Ergo mantarının una geçmesi ve halkın zehirlenmesine bağlı olarak oluşan kitlesel zehirlenme olayı “St. Anthony ateşi” olarak adlandırılmıştı. Bu sorun herbisitlerin yaygın olarak kullanıma sokulmasından sonra çözümlenebilmiştir. (1151)
Pestisit olarak kullanılan ilk maddeler arsenik ve kükürttür.
Botanik kökenli maddelerden Nikotin kullanımı başlamıştır. (16. YY)
Krizantemden elde edilen Pyrethrum zararlı önleyici olarak kullanılmaya başlanmıştır. (19. YY)
Colorado patates böceğine karşı ABD’ de Paris yeşili gibi bakır arsenik bileşikleri kullanılmıştır. Civa ve kurşun metal bileşikleri de kullanıma sokulmuştur. (18. YY)
II. Dünya savaşına kadar kimyasal kontrolde sınırlı bir kaç madde kullanılmaktaydı. Bunlar bakır ve civa tuzları, kükürt (fungusit ), arsenik, siyanür (insektisit) gibi maddelerdi.
İLK PESTİSİTLER
Fenoksi herbisitlerden 2,4-D, ve 2,4,5-T nin kullanımı 1940’lı yılların başlangıcında devreye girdi. 1940’ lı yılların ortalarında böceklere karşı savaşta pestisitlerin yaygın kullanımı başladı. 1939 yılında İsviçreli kimyacı Paul Mueller diklorodifenil trikoloroetamin yani DDT’nin pestisit özelliklerini belirledi. 1942 yılında piyasaya çıkan DDT hızla yaygın kullanıma girdi.
II Dünya Savaşında askerlerin çoğunun savaş yerine yaralanarak öldükleri ilk savaş olma özelliği 1942 yılında İtalya’da askeri birliklerdeki bir tifüs salgınında DDT kullanımı salgının kısa sürede ortadan kaldırılması sebebiyledir.
İkinci Dünya Savaşında yeni bir sinir gazı üzerinde çalışan Alman Bilim adamları organofosforlu bir insektisit olan Parathionu buldular. Parathion 1943 yılında pazara sunuldu.
İlk pestisit yasası ABD’de 1947 yılında çıkartılmış ve EPA 1970 de kurulmuştur.
KARŞIT ELEŞTİRİLER
Biyolojist Rachel Carson’un 1962 yılında yayımladığı “Silent Spring” kitabıyla pestisitler konusunda ilk ciddi eleştiri ortaya çıkmıştır. İngiltre’de DDT ve klorlu hirokarbonların kullanıldığı bir bölgede ekolojik zararların ve özellikle kuş popülasyonu üzerine etkilerinin anlatıldığı kitapta toksiditenin ekoloji ve insan sağlığıyla ilgili yıkıcı etkileri vurgulanmaktadır. Kitap sınırsız pestisit kullanımına ilk kez tüm boyutlarıyla dikkatleri çekerken özellikle DDT, dieldrin ve aldrinin etkilerini vurgulamaktaydı.
WHO’nun başlattığı sıtma eradikasyon programı ise 1965 tarihinden başlayarak 15 milyon yaşamı kurtarmıştır. 1960’lı yıllarda başlayan diğer bilimsel araştırmalarda DDT’nin farelerde karsinojenik olduğu belirlenmiş, 1971 yılında ABD’de yasaklanmıştır.
1974-1984 yılları arasında İngiltere’de gönüllü olarak terk edilmesi yoluna gidilmiş, günümüzde tümüyle yasaklanmıştır. DDT’ ye karşı gruplar sıtma eradikasyon programının uygulandığı bölgelerde DDT’ nin etkili olmadığını, buna karşı hızla direnç geliştiğini belirlediler. Üstelik DDT’ nin sivrisineklerle beslenen birçok hayvan türünün de ölümüne neden olduğu gösterildi.
Sözgelimi ölü ve ölmekte olan sivrisinekleri yiyen kertenkeleler zehirleniyor daha önce kertenkeleleri yakalamaları çok güç olan kedilerin bu zehirli kertenkeleleri yemeleri sonucu ise kediler de zehirleniyordu. Kedilerin azalmasına bağlı olarak sıçan sayısında artış olmuş ve bu kez rodentisitlerin yaygın kullanımı gerekli olmuştu. Rodentisit sonucu zehirlenen fareleri yiyen baykuşlar etkilenmemekle birlikte sorunun boyutu giderek büyümektedir.
Pestisitler yaşamsal döngüde biyolojik birikimle canlıların vücutlarında yoğunlaşabilir (bioconcentration, bîomagnification). Bu zincirde hareket ederken her aşamada daha büyük bir orana ulaşmaktadır. Bunların en güzel örneklerinden birisini parçalanmayan, organoklorlu insektisitler DDT, dieldrin ve aldrin (KOK, POPs) oluşturmaktadır. Bunlar yağda çözünmeleri nedeniyle kolayca dokulara nüfuz ede kalabilmektedir. Şekilde görüldüğü gibi son halkada normalin 80.000 katına kadar artım olabilmektedir. İngiltere’de yılanbalığı ve balıkçıllarda görülmektedir. Dieldrin bu canlılarda birikmekte normalin üzerinde yılan balığı yeme eğiliminde olan kişilerde dieldrin çok yüksek konsantrasyonda etkili olmaktadır.
PESTİSİTLERİN SINIFLANDIRILMASI
Etkiledikleri canlı türlerine göre sınıflandırma:
Akarisitler: Örümcek öldürenler
Bakterisitler: Bakteri öldürenler
Fungusitler: Mantar öldürenler
Herbisitler: Yabancı ot öldürenler
İnsektisitler: Böcek öldürenler
Larvasitler: Larva öldürenler
Mitisitler: Kene öldürenler
Mollusitler: Salyangoz öldürenler
Nematositler: Solucan öldürenler
Rodendisitler: Kemirici öldürenler
Kimyasal yapılarına göre sınıflandırma:
Karbamatlı Pestisitler
Karbamatlılar; karbamik asit esterleridirler. Aldicarb, carbaryl, carbofuran, methiocarb, methomyl, oxamyl, pirimicarb bu gruba örnek verilebilir. Yapısal özelliklerinden dolayı gaz kromatografisi ile analizleri zordur, genel olarak sıvı kromatografisi ile analiz edilirler.
Organo Klorlu Pestisitler
Organik klorlular; yapılarında, karbon, hidrojen ve klor atomları içerirler. DDT, aldrin, dieldrin, heptachlor, endosulfan, lindane, endrin bu gruba örnek verilebilir. Genel olarak gaz kromatografisi ile analiz edilirler. Çevreye verdikleri zararlar nedeniyle bu grubun üyelerinin kullanımı yasaklanmaktadır. Temas ve solunum yolu ile etkilidirler.
Organo Fosforlu Pestisitler
Fosforik asit türevleridirler, etken maddelerinin yapısında fosfor atomu bulunur. Chlorpyrifos, coumaphos, diazinon, dichlorvos, malathion, trichlorfon, parathion, mevinphos bu gruba örnek verilebilir. Bu gruba dahil olan pestisitlerin kimyasal yapıları ester gruplarının özelliklerine göre farklılıklar gösterebilir. Yapılarına bağlı olarak gaz kromatografisi ya da sıvı kromatografisi ile analiz edilebilirler.
Piretroit Grubu Pestisitler
Piretroitler; chrysanthemum çiçeklerinden elde edilirler. Piretrinlere oranla ışığa karşı duyarlılıkları oldukça azaltılmış, dayanıklılıkları artırılmış bileşiklerdir. Alpha-cypermethrin, cyfluthrin, bifenthrin, lamdacyhalothrin, deltamethrin, permethrin, fenvalerate piretroitlere örnek verilebilir. Hem sıvı hem gaz kromatografisi ile analiz edilebilirler ancak yaygın olarak gaz kromatografisi kullanılır. Kolayca parçalanabilirler.
PESTİSİT SÖZLÜĞÜ
Aerosol Formülasyon: Aerosol formülasyan, bir gaz içerisinde dağıtılmış, 30 μm ‘den küçük partiküller bulunduran formülasyon olup sıvı partiküller sis, katı partiküller bir duman meydana getirir (Bu formülasyon genellikle pestisit aerosollerinde sıvı partiküller için kullanılır).
Afisit (Aphicide): Yaprak bitlerini (apnit) öldüren kimyasal maddedir.
Adjuvant: Pestisitlerin etkisini artırmak ve kullanımını kolaylaştırmak için ilaç formülasyonuna katılan, ıslatıcı, yayıcı, yapıştırıcı vb. maddelerdir.
Akarisit: Akarları, özellikle kırmızı örümcekleri öldüren kimyasal maddedir.
Akıcı Formülasyon: Su ile kısa sürede karışabilen ve kalıcı bir süspansiyon oluşturan, yumuşak bir formülasyon olup, etkili maddeleri suda veya organik çözücülerde çok az çözünebilen ve bitkilerde yüzeysel olarak taşınabilen bir formülasyondur.
Akut Toksisite (Ani Zehirlilik): Bir maddenin, bir dozda veya bir defa uygulanmasından hemen sonra şiddetli biyolojik zarara veya ölüme yol açmasıdır.
Algisit: Havuz, göl, sulama ve drenaj kanalları vb. sulardaki algleri öldüren kimyasal bileşiktir.
Antagonizm: Seçici biyolojik etkili iki maddenin birbirine zıt veya nötrleştirici etkileşimidir.
Antelmintik: İnsan ve hayvanlarda barsak solucanlarını öldüren bir bileşiktir.
Antikoagulant Rodentisit: Kanın pıhtılaşmasını önleyen ve iç kanamaya yol açan, kemirgen öldürücü bileşiktir.
Antidot: Zehirli maddelerin etkisini gideren bileşiktir.
Arborisit: Ağaç ve çalıları öldüren kimyasal maddedir.
Atraktant: Özellikle böcek, kuş ve diğer omurgalılarla mücadelede kullanılan cezbedici (çekici) maddedir.
Avisit: Zararlı kuşlarla mücadelede daha çok bunları kaçırmak için kullanılan bir maddedir.
Bakteriyostat: Bakterilerin gelişme ve çoğalmasını engelleyen maddedir.
Bakterisit: Bakterileri öldüren maddedir.
Biyosit: Ağız, solunum veya diğer yollarla çok az bir miktarı alındığında hastalık veya ölüme yol açan, yahut gelişmeyi engelleyen, çok farklı organizmalara etkili maddedir.
Biyolojik Mücadele: Zararlı organizmaların diğer canlılar yardımıyla baskı altında tutulmasıdır. Bu mücadelede faydalı böcekler, bakteri, fungus vb. mikroorganizmalar veya diğer bazı canlılar kullanılmaktadır.
Bitki Gelişme Düzenleyicisi: Az miktarda kullanıldığında bitkilerin gelişme ve verimlerini etkileyen madde olup, bunun etkisi, bitki gelişmesinin hızlanması veya yavaşlaması, uyku döneminin uzaması veya kırılması, köklenmenin artması vb. şekillerde ortaya çıkar.
Bitkisel İnsektisit: Öğütülmüş bitki parçalarının doğrudan kullanıldığı veya bunların ekstraktlarından elde edilen böcek öldürücü maddelerdir.
Çapraz Dayanıklılık: Bir pestiside dayanıklılık gösteren organizmanın, aynı gruptan diğer bir pestisite de dayanıklılık göstermesidir.
Çökerten: Genellikle fungusların saldırıları sonucunda toprakta tohumların çıkış yapmadan önce çürümesi veya sonra fidelerin yıkılarak ölmesidir.
Dayanıklılık: Bir böcek türünün veya diğer organizmaların zehirli bir maddeye karşı direnç göstermesidir.
Defoliyant (Yaprak Dökücü): Bazı bitkilerde (pamuk, soya vb.) hasadı kolaylaştırmak amacıyla kullanılan ve yaprakların dökümünü sağlayan madde veya maddeler karışımıdır.
Desikkant (Desiccant): Bitkilerin istenmeyen toprak üstü organlarını öldürmek amacıyla kullanılan ve bu kısımları kurutarak öldüren, arsenik asit, dinoseb gibi maddelerdir.
Detoksifikasyon: Zehirli bir bileşiğin zararsız hale getirilmesi, bitki ve hayvanlara toksik etkisinin giderilmesidir.
Dispersant: Birbirinin aynı olan katı veya sıvı partiküllerin karşılıklı çekimini azaltıcı maddedir.
Dolgu Maddesi (Yardımcı Madde): Bir preparatta bulunan ve preparatın amaçlanan etkisini değiştirmeyen, etkili madde dışındaki madde veya maddelerdir.
Doz (Dozaj): Brim alana, birim hacime, birim miktardaki ürüne, birim organizmaya veya suya katılacak preparat yahut etkili madde miktarıdır.
Emülsiye Edici Madde: Bir sıvının onunla karışmayan diğer bir sıvıdaki birbirinden uzaklaşma eğilimini gösteren asılı damlalarını birarada tutan, yüzey gerilimini artırıcı maddedir.
Emülsiyon Konsantre Formülasyon (E.C., Em.): Zehirli bir bileşik ve onu emülsiye edici maddenin organik bir çözücüde çözülmesiyle elde edilen formülasyon şeklidir.
Eradikant Fungisit: Bitkide yerleşmiş ve hastalık oluşturmuş fungusları yok eden fungisittir.
Eradikasyon: Yabancı ot, böcek, hastalık etmenleri veya diğer zararlıların belirli bir alanda tamamen yok edilmesi işlemidir.
Çözünebilen Toz (SP) Formülasyon: Doğrudan suda çözünen toz bir formülasyondur.
Etkili (Etken) Madde: Herhangi bir pestisit formülasyonunda bulunan ve hedef alınan zararlı organizmayı kontrol eden veya öldüren maddedir.
Etkili Maddelerin Genel Adı (Common Name): Pestisitlerin kimyasal isimlerinin çok uzun ve karmaşık olması nedeniyle, uluslararası kuruluşlar tarafından kabul edilmiş kısa isimleridir.
Fitotoksisite: Bir maddenin, bir bitkinin tür ve çeşidine göre değişen şekilde bitkiye zararlı olma derecesidir.
Formülasyon: Formülasyon, pestisitlerin kullanıma sunulan şekli (toz, ıslanabilir toz, emülsiyon konsantre vb.) ve bu şekle dönüştürme işlemidir.
Fümigant: Gaz veya buhar oluşturarak zararlıları önleyen yahut öldüren bir kimyasal madde veya maddeler karışımıdır.
Fungisit: Fungusların gelişme ve/veya çoğalmalarını önleyen yahut öldüren maddedir.
Gametisit: Bitkilerde döllenmeyi engelleyen maddedir.
Granül Formülasyon: 10 mm3’den daha az partikül büyüklüğüne sahip, etkili maddesi kil gibi taşıyıcı maddelere emdirilmiş pestisit formülasyonudur.
Herbisit: Yabancı otları öldüren veya gelişmesini engelleyen pestisittir.
Yüksek Hacim (High Volume, HV) İlaçlama: Bir dekar alanda 15 litreden fazla pestisit karışımının kullanıldığı ilaçlamadır.
Islanabilir Toz (WP) Formülasyon: Suda ıslanabilen ve suda süspansiyon halinde kalabilen, içinde uygun bir yüzey etkili madde bulunduran toz formülasyondur.
İnsektisit: İnsektisit, böcekleri öldüren, uzaklaştıran veya faaliyetlerini engelleyen bir madde yahut maddeler karışımıdır.
Kapsüllenmiş Pestisit: Pestisitlerin, kontrollü salimini sağlamak ve böylece kullanıcıya ve çevreye zararını azaltmak amacıyla çok küçük polivinil veya diğer plastik materyal içine yerleştirilmesiyle elde edilen formülasyon şeklidir.
Kontakt Herbisit: Bitkide taşınma özelliği olmayan ve ancak temas ettiği kısımları öldüren herbisittir.
Kontakt İnsektisit: Böcekleri, vücut içine alınmasına gerek olmadan temas yoluyla öldüren kimyasal maddedir.
Kuru Konsantre Formülasyon: Nisbeten serbest akıcı olan, en yüksek oranda etkili madde ihtiva eden kuru formülasyondur.
Kronik Toksisite: Bir maddenin canlılara uzun süreli alımları sonucu zehir etkisi gösterme yeteneğidir.
Larvisit: Özellikle böceklerin larvalarını öldüren kimyasal maddedir.
Düşük Hacim (Low Volume, LV) İlaçlama: Bitkinin ilaçlama sıvısıyla tam olarak kaplanmasını sağlayan, 1 dekar alana 5-15 Litre arası pestisit karışımı kullanılan, fakat bitkiden akmayacak miktarda uygulanan ilaçlama şeklidir.
LD50 (Lethal Doz-50): Ele alınan organizma populasyonunun % 50′ sini tek uygulamada öldüren dozdur.
Molluskisit: Sümüklüböcek ve salyangoz mücadelesinde kullanılan pestisittir.
Nematisit: Gençlikle toprak fümigantı olan ve özellikle bitki köklerindeki nematotların kontrolunda
kullanılan maddedir.
Ovisit: Böcek ve akarların özellikle yumurtalarını öldüren maddedir.
Pelet Formülasyon: 2 mm’den daha küçük olmayan küremsi, oval veya silindirik şekilde sıkıştırılmış
partiküllerden oluşan formülasyondur.
Repellent: Özellikle böcek, kuş ve diğer omurgalıların kontrolunda kullanılan benzil benzoat, dimetil fitalat gibi kaçırıcı maddelerdir.
Kalıntı (Bakiye, Rezidü): Bir ürünün üzerinde veya içinde kalan etkili pestisit miktarıdır.
Rodentisit: Kemirgenleri öldüren kimyasal maddedir.
Seçici (Selektif) Pestisit: Belirli bazı zararlılara etkisi olduğu halde benzer diğer zararlılara çok az etkili olan veya etkisi bulunmayan pestisittir.
Solüsyon Formülasyon: Bir veya birkaç madde karışımının, genellikle sıvı olan diğer bir madde içinde
tam olarak çözündüğü formülasyondur.
Sistemik Pestisit: Bitki veya hayvanlarda uygulandığı yerden başka yerlere taşınan pestisittir.
Teknik Madde: Bir pestisidin formülasyon formuna dönüştürülmeden önce, genellikle % 95-100 oranında etkili madde ihtiva eden halidir.
Tohum Koruyucu Pestisit: Tohumlara ekimden önce uygulanan ve onları böcek, fungus ve diğer toprak zararlılarından koruyan pestisittir.
Tolerans: Herhangi bir pestisidin tarımsal ürünlerde bulunmasına izin verilen kalıntı miktarıdır.
Toz Formülasyon: Kuru toz halinde kullanılan belli incelikteki pestisit formülasyonudur.
Çok Düşük Hacim (Ultra Low Volume, ULV) İlaçlama: Bir pestisidin, seyreltilmeden bir dekara ağaç ve çalılarda 2, diğer bitkilerde 0,5 litre veya daha az miktarda kullanıldığı ilaçlama şeklidir.
Çok Düşük Hacim (Ultra Low Volume, ULV) Formülasyon: ULV ilaçlamalar için özel olarak geliştirilen ve seyreltilmeden ya da çok az seyreltilerek kullanılan bir formülasyon şeklidir.
Yağ Solüsyonları: Yağ konsantreleri veya yağda seyreltilen ya da kullanıma hazır seyreltik formülasyonlardır. Bunlar seçici olmayan herbisit, sivrisinek larva öldürücüsü olarak şişleme aletlerinde kullanılır.
Zehirli Yem: Bazı zararlıları besin olarak cezbeden ve karışımında bir zehir bulunan maddedir.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
TS 11100- Pestisitler – Terimler ve Tarifler
The WHO Recommended Classification of Pesticides by Hazard and Guidelines to Classification 2009
Moses, Marine, Pesticides, in:in Last, J. M. and Robert, B. Wallace, Maxcy Rosenau-Last Public Health and Preaventive Medicine. 13. th ed. Prentice Hail mt Co. NewYork, 1992.
Koren, H. ; Bisesi, M. Handbook of Environmentai Health and Safety, Lewis Publishers, Florida, 1996.
Morgan. D. B. (Ed), . Pesticides, Chemicals and Health, The BMA Guide, British Medicai Association, Echvard Arnold, A division of Hodder & Sotughton, London, 1992.
United Nations Food and Agriculture Orsanisation, Agricluture:Towards 2000, (C79/24), FAO, Rome, 1979.
Corson, R. The Silent Spring, Harmandworths, Penguin, 1985.
Ministry of Agriculture, Fisheries and Food, UK, Report of the Working party on Pesticide Residues:1985-88; The Twenty Fifth Report of the Steering Group on Food Surveillance. Food Surveillance Paper No. 25, London, HMSO, 1989.
Şerife KAHYA
Kimyager
Ekim. 2018